Nene Hatun, Osmanlı İmparatorluğu'nun ve daha sonra Türkiye'nin tarihsel ve kültürel kimliğinde derin izler bırakmış bir kahramandır. 1857'de doğan bu cesur kadın, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Erzurum'un düşmesini engellemek için gösterdiği olağanüstü cesaret ile tanınır. Aziz İstanbul'un düşüşü gibi bir felaketi engellemek için canını ortaya koyan Nene Hatun, Türk kültüründe kadınların sadece aile içinde değil, vatanın kurtuluşunda da ne denli önemli roller üstlenebileceğini göstermiştir.
SAVAŞIN ORTASINDA BİR KADIN
Nene Hatun'un öyküsü, cinsiyetin bir kahramanlık ölçüsü olmadığını kanıtlar niteliktedir. Kadın-erkek ayrımı yapmadan, vatan için elinden geleni ardına koymayan bu kadın, döneminin toplumsal normlarını aşarak örnek bir kahramanlık sergilemiştir.
ERZURUM'UN KORUYUCUSU
Erzurum, Osmanlı İmparatorluğu için stratejik bir öneme sahipti ve Rusların bu şehri ele geçirmesi, birçok felaketi beraberinde getirecekti. Nene Hatun, bu tehdidin farkında olarak, genç ve yaşlı demeden herkesin savaşa katılması gerektiğini vurgulamıştır.
KADINLARIN ROLÜ VE NENE HATUN
Nene Hatun, Türk kültüründe kadın kahramanların sıkça rastlanmadığı bir dönemde ortaya çıkmıştır. Onun bu eşsiz kahramanlığı, Türk toplumunda kadınların da vatan savunmasında etkin rol alabileceğini, hatta liderlik yapabileceğini göstermiştir.
CESARETİN BUGÜNKÜ YANKILARI: VATAN SEVDASININ SONSUZLUĞU
Nene Hatun, Türk toplumu için hâlâ önemli bir simgedir. Her yıl 9 Şubat'ta, Erzurum'da düzenlenen törenlerle anılmaktadır. Nene Hatun'un bu yaşayan hatırası, Türk gençlerine vatan sevgisi ve fedakârlık konularında ilham vermeye devam etmektedir. Bu kadın kahraman, milli kimliğimizin ve kültürel mirasımızın bir parçası olarak kalıcıdır.